15 Temmuz 2008 Salı

Bolum 1

Yurumekten bacaklarinin agrisini bile hissedemez olmustu. Elinde icice gecmis kucuk torbalar, ve sirtinda minik cantasi, biraz dinlenmek istedi. Onune cikan bantta bir yasli kadin oturuyordu. Once cekindi, oturmak istemedi. Kac yildir yasadigi ulkenin dilini ogrenememisti , nasihatlar konusunda da beynine soz geciremiyecekken, vucudunun sesine kulak vermesi gerektigini anladi. Oturdu. Derin bir souk aldi. Etrafini seyrederek ruhunu dinlendirmeyi kucuk yastan beri biliyordu. Cok olmadan tahmin ettigi gibi yasli kadin dondu, elindeki torbalarindan baslayarak soyle bir suzdu kizcagizi….
"Merak etme hersey guzel olacak" dedi, sessiz, sakin ve huzurlu bir ses tonu vardi….
"Nasil yani?" Ustelik kendi anadilinde
Siz…siz….siz…kimsiniz? demeye gerek kalmadan yasli kadin kendisini tanitma geregini duymustu bile…
"kusura bakmayin, sizi bekliyordum bende, buraya gelecegini biliyordum"
-Pardon ama…

-Evet biraz tuhaf geldi size de…Ismimi soylemek istemiyorum. Ama sizi taniyorum…
-Efendim?
-Biraz erken bulusmus olabiliriz ama bekleyemedim , acele etmek zorunda kaldim
-Sizinle nerde tanismistik biz?

-Bak unutmussunuz sizde…Kucuktunuz tabi. Bilmem, 8 yasinda olabilirsiniz…Ruyaniza gelmistim…

Oysa kizcagiz ruyalarini hep hatirlardi, ya da hatirladigini sanirdi. Kucukken ruyasinda hep bir yasli kadin olurdu, ama bu kadin hep kotu niyetliydi. Bazen kardesini kacirirdi , bazen hirsiz olarak eve girerdi..kizcagizin en buyuk kabusu olurdu. Sonunda hep ayni yasli kadin olurdu…
Yasli kadina tekrar suzerek bakti…Ruyalarinda kabus olarak gordugu yasli kadin bu degildi ama. Daha beyaz saclari vardi bu kadinin. Yuzu de daha toplucaydi. Ruyalarinda ki kadinin yuzu daha puruzluydu, bir de et beni vardi..
-Hayir ama siz degilsiniz o kadin dedi..
-O kadin? Ben o kadin halinda dusundugunuz kisiyi hatirlamiyorum ama ruyaniza geldigimde kadin degildim…
Kizcagiz tekrar dusunmeye calisti ama akli iyice karismisti. Hangi ruyadan bahsediyordu acaba?
-Ben anlamiyorum hicbirsey, gercekten, anlamiyorum...
Diyip torbalarini alip tam kalkmak uzereyken kadin cebinden bir kolye cikardi…Uzatmasiyla kizi tekrar oturtmasi bir oldu zaten…
-Bu bu kolyeyi…
-Hatirladiniz degil mi? dedi..
Evet, cok kucukken bir ruya gormustu…Ruyasinda babasiyla bir alisveris merkezindeydiler. Sonra yanlarina sarisin uzun boylu bir cocuk cikmisti. Supermarkette dolasmislardi ucu bir arada..cocuk hic konusmuyordu…sonradan ruyasinda ogrenmisti ki cocugun hic kimsesi yokmus, ve cocuk bir kolye vermisti kendisine. Ruyasinda…bir gun ay dolunay oldugunda kolyeyi ay'a dogru uzat seklinde tembihlemis gitmisti…Kolyeyi aya dogru uzattiginda kizin kalbi durmustu ve tam olmek uzereyken uyanmisti ruyasinda…Oyle etkisinde kalmisti ki ruyanin, bir kac gun uyuyamamisti hatta...
-Evet, hatirladim, ama hic birsey anlamiyorum gercekten…
-Anlamak istemiyorsunuz yada"
dedi yasli kadin


-Sizi cok iyi taniyorum aslinda, algilama yeteneginizin de farkindayim ama cogu zaman mantiginizi o kadar on plana cikariyorsunuz ki tam gercegi kesfedeceginiz anda tekrar uzaklasiyorsunuz gerceklerden
-Ben…
-Kucukken cizdiginiz bir kadin resminden bahsediyorum ornegin ….beyniniz o zamandan beri muthis calisiyor. Hayal gucunuz..ve 6.hisiniz…tam ulastiginiz zaman mantiginizi devreye sokuyorsunuz, kaciyorsunuz…
-Tam ulastigim sey?ne..?

-Hayat su an gordugunuz seyden cok daha farkli aslinda…bunun farkindasiniz…secilmis oldugunuzu hic bir zaman kabullenemediniz..
Secilmis olmak…kucukken seyrettigi cizgi filmlerden kalan bir efsanevi duygu…herkes hayatta secilmis olmak isterdi zaten
-Kendini bilen , kendi yureginin sesini dinleyebilen ve kendi yureginin sesine gore hareket edebilen o kadar az insan var ki hayatta…
Bu sozler cok guzeldi ama sadece masallarda, filmelerde yada hikayelerin icinde rastgelmisti…karsisindaki bu kadin gercek olabilir miydi yoksa yine bir hayal mi goruyordu…Ben yine bir ruya goruyorum sanirim seklinde dusunup devam etmek istedi fantezisine..
-Cok ince bir cizgidesiniz aslinda…ya onlardan biri olacaksiniz, yada siz olacaksiniz…
-Ben onlardan olmadan da ben olamaz miyim yani…hem onlarla benim aramda fark ne ki?
-Siz farkindasiniz herseyin…ama yanlizliktan korkuyorsunuz..yalniz kalmaktan…yalniz kalmamak icin de maddi dunyanin icine siginiyorsunuz…arkadaslariniz, dostluklariniz, isiniz…seklinde…Eger icinizde bu kadar kuvvetli sevgi olmasaydi coktan bize katilmis olacaktiniz…
-Siz..siz kimsiniz peki, melek misiniz?
Kadin guldu elbette…
-Melek mi? size ogretilen melek, tanri , gibi kavramlari coktan astiginizi dusunuyordum aslinda…
-Yani?
-Melek degilim tabi ki , ama onlar isi kolaylastirmak icin melek diyorlar bazilarina…insanin bir ust modeli seklinde de dusunebilirsin aslinda..yasadigim mekan bu evrenle kisitli sadece..
--O zaman size katilmak falan ne demek?

--Biz siz seklinde bir ayrim yok aslinda yanlis ifade ettim..sadece icinizde iki kisilik asla butunlesmediginden bu sekilde aciklamak istemistim. Bir tarafinizda is bilinci olan, yeryuzune sadik, normal bir insan, diger tarafta aslinda yuregini konusturabilen, diger insanlarin daha ustunde bir baska insan…ikisi bazen o kadar celiskili geliyor ki size benim gelmem ve size yol gostermem gerekti maalesef..
-Tesekkurler ama yol gostermek derken bana nasil yardim edebileceksiniz ki ?
Derken biraz daha ici rahatlamisti kizin aslinda..Yillardir kendi kendisine konustugundan cevaplari alamadigi bir dugumu tam cozmek uzereydi sanki. Bu yasli kadin , hayal de olsa, ruya'da olsa, ne olursa olsun, kendisinin artik yorulup cevaplayamadigi sorulari yanitlayabilecekti…Ayilmadan , ruya ise, calar saat calmadan, elini cabuk tutmak istedi.
-Oncelikle kendizi dusunmeyi ogrenmeniz gerekiyor..gerci siz kendinizi kendi ulkenizden uzaklastirarak bunu denemek istediniz..Kendinize odaklanmayi ogrendiniz ama kendinizi dusunmeyi ogrendiginizi sandiginiz bir anda tekrar geriye donuyorsunuz.
-Belki de sadece kendimi dusunmek istemiyorum , olamaz mi yani? Seklinde yine kendisine hak vermeye calisti kiz
-O siz degil, vicdaniniz …vicdaniniz kendizi dusundugunde bocaliyor. Kendinize hak verirken diger tarafi uzeceginizden her zaman bir korku yasiyorsunuz
-Bencil olmak istemiyor olabilirim..
-Bencillik mi? Bencillik aklinizda bir kavram olamaz mi peki? Bir cok duyguyu kavramlar yardimiyla hayata geciriyoruz aslinda ama yureginizde hissettiginiz o kadar cok daha fazla duygu varki onlari henuz kavramlastirmis degilsiniz. Bu yuzden bazen kendinizi ifade edemediginizi de dusunuyorsunuz.
Yasli kadin hakliydi , kendini ifade etmeyi hep hem cok istemis ama ifade edemedigi icinde hep vazgecmisti..Sessiz kalmak, hatta kendi kabuguna cekilmek daha cazip gelmisti hayatta bu yuzden. Hep dogrulara gore yasamayi secmisti bu yuzden. Kendisine de bunu inandirmisti..
-Bakin, kucuk hanim…sizinle su an burada bulusmamiz bir tesaduf degil, biliyorsunuz…sizinle konusmak istedim cunku icinizde ki gucu biliyorum. Bizim icin onemlisiniz cunku bilinclenmek icin yureklerini ve akillarini acabilen cok az insan var.
-Haklisiniz ama kendimi dunyadan soyutlamam ki…mutlu olmak istiyorum ben de
-Kabullenmeniz gerekiyor…mutlu olmaniz icin digerleri gibi davranamazsiniz…mutlak mutlulugunuz ile anlik mutlulugunuzu karistirmayin.
-Hayat mutluluk ve huzunler arasinda bir manzaradan olusmuyor mu? Ben hem huzunu hem mutlulugu bu hayata sigrirdigimi ve ana manzaranin icinde mutlu oldugumu dusunuyorum …kendimi kandirmak diyebilirsiniz ama hayattan kopamam…

-Hayattan kopmaktan bahsetmiyorum ki kucuk hanim..tam aksine hayata karismaniz gerekiyor sizin…oysa siz iki hayat yasiyorsunuz, keskin cizgilerle de ayirmissiniz bu iki hayati, mutlu oldugunuz hayalgucunuzde yalnizligi secmissiniz, kendinizi acarsaniz baskalarina baskalarin sizi anlayamayacini ve sizinle hatta dalga gececegini dusunuyorsunuz. Yaralanmaktan sakiniyor ve duygularinizi bu yuzden kendinize sakliyorsunuz. Baskalarina acarken de bir beklentiyle aciliyorsunuz. Onlarin anlamalarini bekliyorsunuz. Anlayamadiklarini farkettiginizde de kendinizi isinize adayarak icinize kapanmis oluyorsunuz. Siz hayati butunuyle degil, aslinda tam aksine, iki ayri kisilikle yasiyorsunuz..
-Evet, cunku su an size actigim gibi insanlara acildigimda onlar beni 'asiri duygusallikla' yargiliyorlar…
-Ve siz insanlarin size karsi yorumlariyla kendinizi cizmissiniz..onlarin gozunde canlandiriyorsunuz kendinizi…
-O kadar kati konusuyorsunuz ki kendimden supheye dusecegim simdi….hayir size katilmiyorum…onlarin gozunde canlandirdigimi sanmiyorum..

-O zaman neden nasil bir hayat yasamak istediginizi hic aciklayamiyorsunuz…neden hala birseyleri icinizde hissediyor ama hic gururla yasayamiyorsunuz…
-O baska bir sey…bazen sevdiklerini incitmek istemessiz, bazen sakin olmayi secersin. Bazen digerlerini de dusunmek zorundasindir…Hayat, gereken ozverilerden baska ne olabilir ki?
-Siz beni anlaginiz aslinda…ozverilerinizin de farkindasiniz…yine de….hayatin size kattiklarina ve katabileceklerine her zaman firsat vererek yasamanizi diliyorum…cok fazla…
Zamanin kalmadigini anladi kiz, yine de, icinde guzel bir his vardi…yasli kadina tekrar dondu , yuzune detaylica bakti…Tekrar karsilasacagindan emindi…
-Sizi tekrar nasil gorebilirim peki? Dediginde yasli kadin bu sorunun geleceginden cok emin bir sekilde, kizcagizin elini tutmustu.
-Beni tekrar gormek istediginde yuregini dinle…Yureginde gercekten ihtiyacin olup olmadiginin cevabi vardir. Ben her zaman seninle konusuyordum biliyorsun ama senin icin gercek olamamistim hicbir zaman. Gercekler gordugun seyler degil, algiladigin seylerdir. Sen herseyin cevabini biliyorsun artik. Sadece kendinden emin olmayi gec ogreniyorsun…Bu yuzden belki yine karsina cikarim belki cikamam ama kolyeyi unutma , dedi…
Kolye elinde, torbalari tekar toparlayip ayaga kalkti kiz,
-Biliyordum , dedi..
Birkac adim uzaklastiktan sonra tekrar geriye donup bakti, yasli kadin hala orada o bantta oturuyordu…
Kiz, o bantta oturup oturmadigindan emin olamadi hicbir zaman ama kendisine soylenenlerin bir baska agizdan duymasi gerektigini biliyordu..Belki bir an hayal etti, o yasli kadinnin kendisine bunlari soylemesini, belki gercekten konustular, hic bir zaman emin olamadi ama emin oldugu tek birsey, artik kendisini ifade etme zamanin geldigi idi..
Arkasi…2.bolum
...